“Bırak begimu, aybasinda ödersin”…
Pandeli Çobanoğlu, Niğde’de doğmuş, küçük yaşta İstanbul’a gelmiş, aslen Rum kökenli bir Türk vatandaşı. Eminönü’nde bir köftecide bulaşıkçı olarak lokantacılığa adım atmış. Köfteciliğin sırlarını öğrenince, 1901’de Çukur Han’ın merdiven altında, çocuk yaştayken köfte, piyaz satmaya başlamış. 1926’da Eminönü’ndeki, şimdi üniversite olan eski Ticaret Odası’nın sırasındaki Yağcılar İskelesi’nde ilk dükkânını açmış. Burada deneme yanılma yöntemiyle inanılmaz lezzetler ortaya çıkarmış. Yemeklerinin lezzeti dilden dile dolaşmış ve İstanbul’da çok meşhur olmuş.
Pandeli Usta, Cemal Biberci’yi 15 yaşlarındayken yanına almış ve onu yetiştirmiş. Bu esnada oğlu Hiristo tıp eğitimi alıyormuş. 1967’de Pandeli vefat edince lokantayı Cemal Biberci ve Pandeli’nin oğlu Dr. Hiristo Çobanoğlu beraber işletmeye başlamışlar. Daha sonra işletmeyi Cemal Usta’nın damadı Naşit Aydınhan işletmekteydi. Naşit Bey vefat edince işletme bir süre hizmete ara verdi. Bugün, Desert Group kurucusu Yücel Özalp, Menderes Utku ve Muzaffer Yıldırım Pandeli Lokantasının başındalar.
Pandeli’den sonra işletmenin prensipleri hiç değişmemiş: personel dışarıdan alınmayacak, içerde yetiştirilecek, yemekler kömür ateşinde ve bakır kapta pişecek gibi.
1955’teki 6-7 Eylül olaylarında lokantası yıkılan Pandeli Usta bu olaydan etkilenerek lokantacılığı bırakmaya karar vermiş. Dönemin Başbakanı Adnan Menderes, İstanbul Vali ve Belediye Başkan Vekili Dr. Fahrettin Kerim Gökay’ı arayarak, Pandeli’nin Türk vatandaşı olduğunu ve onu hiçbir yere bırakmamasını söylemiş ve 1956-57 yıllarında Mısır Çarşısı’nda Leblebi Mehmed’e ait ‘Mısır Çarşısı Lokantası’ valinin emriyle Pandeli’ye verilmiş.
Bugün Pandeli’nin şöhreti yurtdışına taşmış durumdadır. Birçok yurtiçi ve yurtdışı rehberlerde adı geçmektedir. Ayrıca, birçok yerli ve yabancı kaynak tarafından ‘en iyi lokantalar’ kategorine seçilmiştir. Bu yüzden yabancı turistlerin uğrak yeridir.
Pandeli’de yemek yemiş birçok yerli ve yabancı ünlülerin resimleri duvarları süslüyor. Bunlardan bazıları: Roman Polansky, Celal Bayar, Dr. Fahrettin Kerim Gökay, Ali Han, Kraliçe Süreyya, Yul Brynner, Audrey Hepburn.
Pandeli’nin duvarları turkuaz renkli orijinal İznik çinileri ile kaplı. Lokantanın dış pencerelerinden renkli bir kalabalığa sahip Eminönü izlenebiliyor, iç taraftaki pencerelerinden ise Mısır çarşısında alışveriş yapan insanlar görülüyor.
Pandeli, esprili bir insanmış. Mustafa Kemal, Pandeli’ye, kolağası olduğu yıllarda sık sık gelirmiş. Maaşı diğer devlet memurları gibi kısıtlıymış. Pandeli, Mustafa Kemal’in sıkıntıda olduğunu hissettiğinde, “Bırak begimu, aybasinda ödersin,” dermiş. Genç Mustafa Kemal de hesabı aybaşında kapatırmış. Cumhurbaşkanı olduğunda, erkânıyla yine gelmiş Pandeli’ye. Yemekten sonra Atatürk “Pandeli, gitmek zamanı, emret hesabı getirsinler,” deyince Pandeli; “Bırak begimu aybasinda ödersin,” demiş. Atatürk dönmüş yanındakilere, “İşte bunun için severim bu kafiri,” demiş.
Pandeli’nin başarı sırlarından biri Pandeli Usta’nın vasiyetinde yatıyor: dışarıdan eleman alınmayacak, içeride yetişecek. Bugün mutfakta, 69 yıl Pandeli’de hizmet veren aşçı İsmail Demir’in yetiştirdiği Süleyman Çelik ile Nazım Telli var. 50 yıldır burada çalışıyorlar. Salon şefi de Özay Çınar.
Pandeli’nin spesiyalleri başta kâğıtta levrek olmak üzere, sebzeli kuzu incik, hünkar beğendi, patlıcan böreği, badem kurabiyesi, vişne tiridi, parmak tatlısı, patlıcan salatası. Ayrıca Pandeli’nin tatlıları da çok meşhur.
Pandeli’nin Atina’da da bir şubesi var. O şubeyi Hristo Çobanoğlu işletiyor.
Adres:
Mısır Çarşısı No: 1 Eminönü İstanbul
Tel: 0 212 5273909
İnstagram: pandeliistanbul