hacı abdullah

Türkiye’nin ilk resmi tescilli lokantası: Hacı Abdullah…

Bilindik işletmeler ya babadan oğla geçer, ya da diğer şirketler tarafından satın alınarak el değiştirir. Hacı Abdullah’ta ise iki kural da geçerli değildir, burada işletme “Ustadan Çırağa” devrolunarak devam eder. Yani, Ahilik Teşkilatı geleneğine uygun bir devir yöntemi var.
Kurulma emri ve işletme ruhsatı bizzat Sultan II. Abdülhamit tarafından verilen bu lokanta, 1888 yılında Abdullah Efendi adında bir usta tarafından, ‘Abdullah Efendi Lokantası’ adıyla, Karaköy rıhtımında açılmış. İstanbul’u ziyaret eden resmi ve özel yabancı heyetler, Abdullah Efendi’de ağırlanırmış.

1905 yılında Abdullah Efendi Lokantası, Karaköy rıhtımından Beyoğlu’ndaki Rumeli Han’a taşınmış. Abdullah Efendi vefat edince lokantayı tek oğlu Hikmet Abdullah işletmeye başlamış. Bu dönemde Emirgan’da, geniş bir bahçe içinde bir şube açmışlar. Sonra bu şube kapatılmış. Hikmet Bey bekâr olduğundan çocuğu olmamış, vefat ettiğinde lokanta mirasçılara kalmış. Onlar lokantayı işletemeyince, 1943’de, burada uzun yıllar çalışmış olan Hacı Salih Efendi işletmeye başlamış. Hacı Salih Efendi Beyoğlu’ndaki Bursa sokağında (şimdiki Sadri Alışık sokak) uzun yıllar lokantayı işlettikten sonra, 1958 senesinde Ağa Camii sokağındaki bugünkü yerine taşınmış. Siirt’ten İstanbul’a 1962 yılında gelen Abdullah Korun da 1967’de Hacı Salih Efendi’nin yanında çalışmaya başlamış. 1982 yılında Hacı Salih Efendi vefat edince, mal sahibi ile anlaşma gereği lokanta boşaltılmak üzere iken lokantanın müdavimi olan ve Hacı Abdullah Korun’u da çok seven Ferit İntiba adlı bir işadamı burayı devralmış. Ferit İntiba bir süre sonra burayı alkollü lokanta olarak işletmek istemiş. Bunun üzerine Abdullah Korun usta işten ayrılmış ama iş yürümeyince Abdullah Usta’yı ve ekibini geri çağırarak eski usul ve menü ile çalışmaya devam etmişler. ‘Hacı Salih’ ismi, resmi prosedür gereği değişmek zorunda kalmış. 1983 yılında hoş bir tesadüf sonucu mekan yine 1888’li yıllardaki ismine dönmüş ve ‘Hacı Abdullah’ ismini almış.
Abdullah Korun ve ortakları işletmeyi 1994’te tamamen devralmış. Bir süre sonra dükkânın mülkiyetini de alarak işi daha da büyütmüş ve bugünkü hale getirmişler. Bugünkü ortak ustaların ismi: Abdullah Korun, Fahri Gürbüz, Rasim Akcan, Mehmet Gülen.

Hacı Abdullah, Osmanlı Saray mutfağında ve Anadolu’da yapılan yemekleri korumayı ve yaşatmayı amaçlamış. Hacı Abdullah Usta’ya göre bu yemeklerin çeşidi en az 6000’miş. Sadece patlıcandan 250 çeşit yemek yapılabilmekteymiş. Bu yemeklerin çoğu dönüşümlü olarak Hacı Abdullah Lokantasında halen yapılmaktaymış. Her bir yemeğin hikayesi de mevcut. Örneğin ‘gulaş’ olarak bilinen Macar yemeğinin kökeni aslında Osmanlı’ya dayanmaktaymış. Macaristan’a sefere giden Osmanlı askerinin yediği et yemeğinin adı ‘kul aşı’ imiş. Bu yemek sonradan Macar yemeği haline gelmiş ve adı da ‘gulaş’ olmuş.

Hacı Abdullah Lokantası’nda malzeme kalitesinden hiç taviz verilmiyormuş.

Lokantanın son dekoru bir iç mimar tarafından yapılmış, dekorda tarihin olgunluğu modern çağın zarafeti ile çok güzel harmanlanmış. Birçok ülkenin televizyon ve dergileri Hacı Abdullah Lokantası’nı yayınlarında tanıtmışlar. O yüzden yabancı müşteri neredeyse yerli müşteriden fazla. Çalışanlar 25-30 yıllık. Üç nesildir burada yemek yiyen müşteriler varmış.

Adres:
Ağa Camii Atıf Yılmaz Cad. (Eski Sakızağacı Cad.) No: 9/A  Beyoğlu İstanbul

Tel: 0 212 2938561

www.haciabdullah.com.tr

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here