Kıyır kıyır pide…
1930’lu yıllarda, muhtemelen 1936 yılında pide ve simit ustası Ali Kuru Ereğli’de kendi lokantasını açmış. Adını da ‘Meşhur Pideci’ koymuş. Oğlu Hasan Kuru bir yandan baba mesleğini öğrenirken diğer yandan devam ettiği Sanat Enstitüsünü 1967 yılında bitirerek tamamen baba mesleğini yapmaya başlamış. Lokanta bu dönemde tüm Türkiye’de tanınmış. Hatta ‘Meşhur Pideci’ olan adı ‘Meşhur Pideci Hasan’ olarak anılmaya başlamış.
İlk yıllarda işler az olduğundan sabahları simit yapılır, öğle vakti de pide çıkarılırmış. Sonradan işlerin çoğalmasıyla simit işi tamamen bırakılmış.
İşletmenin temel ürünleri Ereğli kıymalı pidesi, beyaz peynirli pide, karışık pide ve sucuklu pide. Pideler müşterinin tercihine göre kapalı ve açık olarak yapılıyor.
Üzerine kıyma konmuş hamur kıyır kıyır denen kıvamda pişiriliyor, ardından dışarı çıkartılıp yağlanıyor ve tekrar fırına yollanıyor. Daha sonra tereyağı ile güzelce kızaran pidenin üstü bıçak darbesi ile açılıyor ve içine yumurta çiğ olarak konuyor ve öylece servis ediliyor. Yumurta müşterinin önüne gelene kadar kıymanın sıcaklığı ile pişiyor. Kullandıkları kıymanın yağını kavrulurken aldıkları için, pideler ağır olmuyor. Bir de pide burada çatal bıçakla değil, elle yeniyor.
Lokantanın duvarında asılı bir levhada Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinden alındığı rivayet edilen bir metin var: “Bender-i Ereğli’ye vasıl olduğumuzda öğle vaktiydi ve acıkmıştık. ‘Bana herkesin sevdiği bir şeyi yedirin’ dedim. Çarşıya gittiğimizde ise duyduğum kokuyla mest oldum. Bir fırıncı esnafının mekânına girdiğimizde, ustanın fırına sürdüğü uzun hamurları evire çevire pişirdiğine ve onları fırından çıkarır çıkarmaz bekleyen müşterilerin önüne koyduğuna şahit oldum. Sabırla bekleyen müşterinin gözlerini kapayıp, ağır ağır yemesi bende ibadet ediyor hissi uyandırdı. Adamın dış âlemle irtibatı kesilmişti sanki. Biz de beklemeye başladık. Pidelerimizi beklerken ustanın yardımcılarına da göz attım. Kimi etleri satırlarla ince ince kıyıyor, kimi soğanı ayıklıyor, kimi de bakır lengerlerde bu etleri kavuruyordu. Yanımdaki yarenlerden biri bana bir açıklama yaptı: ‘Az bişese mideyü şişürü, çok bişese guru olu, o sebebten ben kıyır olsun dedim. Çıkaru çıkarmaz da yımırtayı dökecek.’ Ben de ne diyeyim, pekálá dedim.” Demek ki Ereğli pidesi yüzyıllardır yapılan bir ürün.
Meşhur Pideci Hasan’ın başarı sırları; öncelikle işini severek yapmak, devamlılık, işin başında olmak ve işi iyi bilmek. Burası Türkiye’nin dört bir yanında tanınan, bilinen bir yer. Bu yüzden ülkenin her yerinden buraya pide yemeye gelirlermiş. Şubesi yok. Hasan Bey’in küçük oğlu İsmail Kuru dükkanda babasıyla çalışıyor. Büyük oğul Muharrem Kuru ise Erdemir’de muhasebeci.
İşletme 09.30 ile 19.00 saatleri arasında açık.
Adres:
Müftü Mah. Erdemir Cad. No: 10\ B Ereğli Zonguldak
Tel: 0 372 3161351